19 Mayıs 2015 Salı

KARA GÖZLER ECEL OLDU

kara gözlerini dünyam sanırdım
ama yanıldım ben sevgili
ne olduki o ışık saçan gözlere
bir anda karanlıkta kaldım
sana gelen yolu doğru bilirdim
ama yanıldım ben sevgili
ne olduda girdik çıkmaza
uçurumun kenarında uyandım
sen kollarını açınca sarıldım
ama yanıldım ben sevgili
ne olduda bıraktın bir boşluğa
melekler sorgularken uyandım
ah ahh meğer ömrümü bitirmişsin
musallaya götürmüşsün

14 Mayıs 2015 Perşembe

SANA DİYEMEDİM

artık gitmem gerek burda kalamam
senden başkasını kalp kapısını çalamam
sen yoksan ben nefes bile alamam
ızdırabımı sana diyemedim

belim büküldü saça ak düştü yıllandım
yazıkki bir gün değil bir ömür yandım
sensizlik labirentinde dolandım
istikbalimi sana diyemedim

alıp gidesim var dertli başımı
silsem ne çare silmesem ne yaşımı
kaybettim kaderle olan savaşımı
istiklalimi sana diyemedim

13 Mayıs 2015 Çarşamba

ÖLÜMSÜZ SEVGİ

öyle çok yorgunum ki seni aramaktan
bıktım be sevgili boş yollara bakmaktan
eğer doğacaksan güneş gibi şafaktan
doğ artık vefasız ben bitipte gitmeden

uyumak vardıya hani dizlerinde
bilmem ne yaptım böyle düştüm gözlerinde
boğulacaksam illa sevda denizinde
boğ artık vefasız ben bitipte gitmeden

anlatamadım seni deli yüreğime
inandıramadımki ölümsüz sevgime
yağacaksan sen dolu gibi üzerime
yağ artık vefasız ben bitipte gitmeden



11 Mayıs 2015 Pazartesi

ALDANMA

aldanma  gündüzün güneşine
nede gecenin ayın yıldızlarına
uyan dostum uyan!
aslında her biri oyalar seni
dünya hevesi bir damla bal gibi
ilişir dudaklarına unutursun mutlak hayatı
kim değiştirebilir ki  mutlak hakikatı
elbette yaradan bütün mahlukatı
gideceğin diyarda
ne güneşin ne ayın ne yıldızın faydası var
nede dudaklarına ilişen bir damla balın
elbette gerçekleşir arzuhalin
yoksa kul hakkı yada büyük vebalin
her daim hakka açık olsun elin
onu yad etsin dilin


ÖLÜMÜNE SEVDİM

olmadı benim bir mutlu günüm
açmadan soldu gitti gönül gülüm
tutmazki kolum lal olmuş dilim
seni ölümüne sevdim de yandım

yüreğimde yarım buruk bir sevda
hoşçakal be aşkım sana elveda
bi mekanım bu arsız dünyada
seni ölümüne sevdim de yandım

ozan farisim gözlerimde yaşım
gün görmedi  bu benim dertli başım
dert durağım yalnızlıksa yoldaşım
seni ölümüne sevdim de yandım

7 Mayıs 2015 Perşembe

DÜŞME SAKIN

sen sen ol düşme sakın
güvendiğin dosttan ilk darbeyi yersin
istersen etrafına bir bakın
gerçek dostun olmadığını anlarsın
öyle bir an olur ki unutursun canı
tanıyamazsın canım diyen cananı
unutma cefanın başladığı anı
para bitince aşkın olmadığını anlarsın
heyhat ki dostum heyhat
sıkışınca dünya değişti deme
değişen insanlardır dünya hep aynı
suçlama bandında giden zamanı
dünya döne dursun insanlığın bittiğini anlarsın

EL VEDA DESEN NE OLUR

ben yaşanası güzel bir gençliği
uğruna heba etmişken
sen bana elveda desen ne olur demesen ne
ben bir yudum sevgiye ömür vermişken
sen bana seni seviyorum desen ne olur demesen ne
varsın son durağım musalla olsun
razı değilim desen ne olur demesen ne
herkes bir gün hesap verecek
sende vereceksin yaptıklarının hesabını
seninde bir tutan vardır kitabını
mahşerde zalim diğe haykırırlarken adını
sen değilim desen ne olur demesen ne

5 Mayıs 2015 Salı

BAKTIM AĞLADIM

karşımda titreyen mum alevi
baktıkça halime ağladım
biliyorum unutuldu nice sevi
kararan bahtıma baktım ağladım

hani yıldızlardan başına taktığım taç
şu deli gönül hala sevgine muhtaç
istediğin yere git istediğin kadar kaç
ürkek haline baktım ağladım

ömrümden çaldığın yılları verebilirmisin
sen benim değil sevgimin katilisin
sorarlar bana sen bir delimisin
mecnun halime baktım ağladım

4 Mayıs 2015 Pazartesi

MARTI

bu gece sanki hiç sabah olmayacak
biliyorum güneş her zamanki gibi doğmayacak
yansam yırtınsam nafile
biliyorum derdime çare olmayacak
kapıldık bir kere kara gözlere
vurduk kendimizi sevda denizine
arasamda ulaşamadım izine
biliyorum senden  bana yar olmayacak
çaresizce çırpınıyorum sadece
mutluluk bir martının kanatlarında
kap kara geceyi örttüm üstüme
biliyorum artık güneş benim için doğmayacak



AH ULAN ARSIZ DÜNYA

ah ulan arsız dünya
ne zaman güldürdün ki sana minnet duyayım
sanki ağlamak yanmak için doğdum
hani bir yaprak rüzgarlarda savrulurya
işte ben öyle bir haldeyim
ah ulan arsız dünya
ne zaman dinecek acı feryadım
yar bizi görmez ben mutluluğa yadım
sonunda mecnuna çıktıya adım
alacağın yok ki bende gözümde kaldı muradım
ah ulan arsız dünya
güzel yüzünü göremez ki garibanlar
zalimin mi olacak hamamlar hanlar
ağlamaktan gözlerden kan damlar
işte ben bu gün öyle efkardayım



3 Mayıs 2015 Pazar

HAYAL

Bırakın da hayallerimle baş başa kalayım
gidemeyeceğim mutluluk diyarına varayım
gerçekte hiç olmayacak biliyorum
hiç olmazsa bir kaç dakika orda kalayım
ömür kurumuş yaprak gibi savrulur
kimin umurundaki deli gönül ateşlerde kavrulur
belki o vefasızdan hakkım sorulur
bırakın da hayallerime dalayım
isyanımızı bir duyan olmadı ki
şans uzak bize kapımızı çalmadı ki
unutulur her şey doldur be saki
kendimden geçip sabahlarda uyanayım




2 Mayıs 2015 Cumartesi

SEVDA NÖBETİ

ben bir ozanım canlar
yolu sevdadan geçenler beni anlar
hani bölük börçük vardırya hayatlar
bende öyle bölünmüşüm şu zamanlar
gah çıkıp bakıyorum boş yollara
gah sen açarsın diye bakıyorum dallara
aşk koyduysa bizi bu hallara
isyankarım işte şu zamanlar
bir ömürmü sürer sevda nöbeti
bu kadar uzunmu sevenin gurbeti
acı olur ecelin şerbeti
yudumlayasım var şu zamanlar